Gelir Vergisi
Gelir vergisi, ödeme gücünü dikkate alan, adil olduğu savunulan ve kural olarak yansıtılamayan dolaysız bir vergi türüdür.
=> Gelir vergisi subjektif karakterlidir. En az geçim indirimi uygulanır.
=> Gelir vergisi dilimleri %15, %20, %27, %35’tir.
=> Gelir vergisi dolaysız ve kural olarak yansıtılamaz.
Gelir vergisi kapsamına giren kazançlar: Ticari kazanç, zirai kazanç, serbest meslek kazanıcı, ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı, diğer irat ve kazançlar.
Kaynak teorisi: Vergiye esas teşkil edecek gelir belli bir kaynaktan düzenli olarak sağlanmalıdır. Kaynak teorisine göre emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimden elde edilen gelirler gelir vergisine tabiyken belli kaynaktan düzenli olarak sağlanamayan miras, bağış, loto ve piyangodan elde edilen unsurlar vergiye esas teşkil edecek gelirden sayılmaz.
Net artış teorisi: Mükellefin belli bir dönem içindeki varlıklarındaki artışın dikkate alınmak suretiyle vergileme yapılmasını öngörür.
=> Ülkemizde ilke olarak net artış teorisi benimsenmektedir.
Sedüler gelir vergisi: Gerçek kişilerin çeşitli kaynaklardan elde ettikleri kazançları ayrı ayrı ele alınarak vergilendirilir.
– Sedüler gelir vergisinde zararların mahsup edilmesine izin verilmez.
– Objektif karakterli olduğundan kişilerin ailevi durumları dikkate alınmaz.
– Vergide gerçek ödeme gücüne ulaşmayı engeller.
Üniter gelir vergisi: Gerçek kişilerin çeşitli kaynaklardan elde ettikleri kazançları topluca vergilendirilir.
– Üniter gelir vergisinde varsa zararlar mahsup edilir.
– Subjektif karakterlidir.
– Vergide gerçek ödeme gücüne ulaşmayı sağlar.
=> Ülkemizde üniter gelir vergisi sistemi uygulanmaktadır.