Saf Kamusal Mal ve Hizmetler
Saf kamusal mallar teorisi ilk kez 1954 yılında ünlü maliye düşünürü Samuelson’un “The Pure Theory of Public Expenditure” adlı makalesinde ele alınmıştır. Samuelson saf kamusal mal ve hizmetleri şöyle tanımlamıştır: “Bir bireyin tüketmesi halinde, diğer bireylerin tüketiminde bir azalmaya neden olmayan mallar saf kamusal mallardır.”
Samuelson’a göre faydaları bölünebilen mal ve hizmetleri özel kesim; faydası bölünemeyen mal ve hizmetleriyse kamu kesimi üretmelidir. Saf kamusal mallar fiyatlandırılamadığı için “bedavacılık” sorunu oluşturur. Bu sorun da saf kamusal mallarda kişi başı fiyatlandırma yapma olanağını ortadan kaldırmaktadır.
Saf kamusal malların özellikleri
1- Faydalarının bölünememesi,
2- Fiyatlandırılamaması,
3- Tüketimden kimsenin dışlanamadığı (mahrum bırakılmama)
4- Tüketimde rekabetin olmadığı veya ortak tüketimin olduğu,
5- Devlet tarafından üretilen, bütçe aracılığıyla sunulan,
6- Üretim miktarına siyasal süreçte karar verilen,
7- Toplumsal ihtiyaçlara yönelen ve zorunlu vergilerle finanse edilen mal ve hizmetlerdir.
Saf kamusal mallara örnek
Ulusal güvenlik, adalet hizmetleri, diplomatik hizmetler, şifresiz radyo ve televizyon yayını, internet, deniz feneri, sokak aydınlatma hizmeti, saat kulesi vb.